Yerin adı: Konya-Aksaray yolu üzerinde, anayoldan 5 km içeride Tömek köyü yakınlarında bulunan han, Konya şehir merkezinin 22 km kuzeydoğusunda yer alır. Zazadin adı aslında yapının banisi olan Sadeddin Köpek’in halk dilinde Zazadin olarak telaffuz edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Yayınlarda Zazadin ya da Sadeddin isimleri kullanıldığı gibi Sadeddin Köpek Kervansarayı adı da kullanılmaktadır.
Yapım Tarihi: Kapalı olan bölümü 1236, açık avlulu bölüm ise 1237'de tamamlanmıştır.
Kitabe: Hanın avlu mekanına girişi sağlayan taçkapısında sivri kemer içerisine alınmış beş satırlık mermer kitabe ve kapalı mekana girişi sağlayan taçkapının üzerinde bulunan dört satırlık mermer kitabe günümüze ulaşabilmiştir.
Vakfiye: Yapının vakfiyesi bulunamamıştır.
Kurucu: Yapıya adını veren bani Anadolu Selçuklular devletinde I. Alaeddin Keykubad ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde çeşitli görevlerde bulunan devlet adamı Sadeddin Köpek’tir.
Sanatçı: Bilinmiyor.
Onarım Durumu: Diğer birçok han gibi Zazadin Han’da Anadolu Selçuklu sonrasında da kullanılmış olmalıdır. Anadolu Selçuklu sonrası yapıda gerçekleşen onarımlarla ilgili henüz bir belge bulunamamıştır. Cumhuriyet döneminde de yapıda yakın zamanımıza kadar yapılmış bir müdahale söz konunu değildir. 1980’li yıllarda yapı büyük hasar görmüştür. Özellikle de avlunun kuzeydoğusu köşesi ve avlu girişinin tam karşısındaki ayak tahrip edilmiştir.
Yapıda 1996 yılında Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırma Merkezi tarafından bir temizlik çalışması yapılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda kapalı kısmın sekisi ortaya çıkartılmış ve yapıdaki moloz yığını kaldırılmıştır. Yapılan bu çalışma sonrasında SÜSAM tarafından ilgili yerlere yapının restorasyonun acilen yapılması yönünde bir tavsiyede bulunmuştur. Yapının restorasyonuna da 2007 yılında başlanmıştır. 2006 yılında ziyaret edilen yapıda en ciddi tahribata definecilerin sebep olduğu tespit edilmiştir. Yapının kapalı mekanında birçok yerde çukurların açıldığı ve özellikle de çevredekilerin belirttiğine göre süslemeli bazı taşlar yerlerinde sökülmüştür.
2006 Kasımı’nda ziyaret edilen yapıda; avlunun kuzeyinde yer alan mekanların tonoz örtüleri, kapalı mekanın ana eksenindeki örtü ve kubbesi, mescide ve hanın damına ulaşımı sağlayan merdivenler de tahrip edilmiş durumdaydı.
Plan: Han, doğu-batı doğrultusunda gelişim gösteren kapalı ve avlu mekanlarından oluşmaktadır. Avlu mekânının kapalı mekandan daha büyük ölçülerde ele alındığı yapıda, avluya giriş doğu batı doğrultusundaki aksta değil de güney cephede, kapalı mekanın yakınında konumlandırılmıştır. Kareye yakın dikdörtgen planlı kaplı mekan kuzey-güney yönünde yatay, ana aksta yani doğu-batı doğrultusunda da dikey olarak uzanım gösteren tonozlarla ve ana aksın merkezinde yer alan kubbe ile örtülmüştür. Kapalı mekan kuzey ve güney cephede yer alan üç, batıda bir ve ana aksın merkezinde yer alan kubbenin ana yönlerine yerleştirilen dört mazgal pencere ile aydınlatılmaktadır. Kapalı mekanın kuzey, güney ve batı cepheleri iki payanda ile desteklenmektedir. Kapalı mekana doğuda dışa taşkın bir taçkapı ile de giriş sağlanmaktadır.
Kapalı mekandan daha büyük olan avlu, kuzey, güney ve doğuda kapalı ve yarı kapalı mekanların yan yana sıralanması ile oluşturulmuştur. Kuzey cephede özellikle de kuzeydoğuda genişleyen avlu, bu özelliliği ile düzgün olmayan bir dikdörtgen plana sahiptir. Güneyde dışa taşkın taç kapının avlu tarafında, doğuda yer alan merdivenle mescide ulaşılmaktadır. Bu merdivenin tam karşısında yer alan ikinci merdivenle de hanın damına çıkılmaktadır.
Üçboyutlu Özellik: Hanın neredeyse tamamen sağır cephelerinde ilk dikkat çeken bol miktarda kullanılan çeşitli dönemlere ait devşirme malzemelerdir. Hanın güney cephesinde dört, batı cephesinde iki, kuzey cephesinde dört, doğu cephesinde bir payanda ile kuzeydoğu ve güneydoğu köşelerinde yer alan birer köşe kuleleri ile desteklenmektedir. Güney cephede yer alan dışa taşkın, siyah-beyaz taşların kullanıldığı sivri kemerli taçkapıdan avluya basık bir kemerli bir kapıdan geçilerek avluya geçilmektedir. Yapının cephelerinde görülen mazgal pencereler için devşirme yassı sütunlar kullanılmıştır. Yapının batı özellikle de kuzey cephesinde aşırı yosunlanma görülmektedir. Kapalı mekâna girişi sağlayan sivri kemerli taçkapı da avluya girişi sağlayan taçkapının benzer özelliklerine sahiptir.
Malzeme: Yapıda kesme taş, mermer, tuğla ve yığma taş kullanılmıştır. Hanın duvarlarında yığma taş dolguyu muntazam kesme taş kaplamaktadır. Özellikle güney cephede çok iyi bir işçilik dikkati çekerken diğer cephelerde bu iyi taş işçiliği görülmez. Yapının birçok kullanılan devşirme malzemenin kullanımında da güney cephe dikkat çekicidir. Çünkü bu cephede değerlendirilen devşirme malzeme de özellikle Bizans sanatının iyi örnekleri bu cephede yer almaktadır. Siyah-beyaz taşların dönüşümlü olarak kullanıldığı yerler sadece taçkapılar değildir. Avlu mekanında yer alan eyvan kemerlerinde ve kapalı mekanın kemerlerinde görülmektedir. Yapının kitabeleri haricinde mermer malzeme daha çok devşirme malzemelerde görülür. Yapının güneydoğu köşesinde yer alan mekanın yıldız tonoz örtüsü kervansaraylarda çok fazla kullanılmayan tuğla malzeme ile örülmüştür.
Süsleme: Genel olarak sade bir görünüme sahip olan yapı da süsleme unsuruna taç kapılarda rastlanmaktadır. Taçkapının haricinde yapının birçok yerinde kullanılan devşirme malzemeleri de aslında süsleme programına dahil edebiliriz. Bu malzemelerin birçoğu figüratif, bitkisel ve geometrik süslemeye sahiptir. Güney cephede taçkapının doğusunda yer alan epistil parçaları, korkuluk levhaları duvar örgüsünde yer alan herhangi bir taştan ziyade estetik kaygıların göz önüne alınarak kullanıldığı devşirme malzemelerdir. Yapıda devşirme kullanımı açısından dikkat çeken diğer bir yön ise avlu mekanında çok fazla devşirme malzeme kullanılmışken kapalı mekanda bu yoğunluk görülmemesidir.
Zengin bir süsleme programına rastlamadığımız taçkapılarda, görsel etkiyi arttıran aslında kullanılan siyah-beyaz taşın dönüşümlü olarak kullanılması olmuştur.
Tarihlendirme: Yapıdan günümüze ulaşan kitabeler sayesinde kapalı ve avlu mekanının inşa tarihi bilinmektedir.
Değerlendirme: Zazadin Han, boyutları, sahip olduğu taş işçili ve plan özellikleri ile Anadolu Selçuklu mimarisinin en iyi hanlarından birisi konumundadır. Hanın avlu mekanının kapalı mekandan daha büyük tutulması, düzgün olmayan avlu planı ve asıl dikkat çekici olan ise doğu-batı yönünde boylamasına gelişim gösteren yapının avlu girişinin ana aks üzerinde değil de güney cephede yer almasıdır.
Kaynakça: "BAŞ, Ali; ""Anadolu Selçuklu Dönemi Konya Kervansarayları "", Çekül Sanatsal Mozaik, C. 3, S. 33, 1998, s. 60- 69.
BAŞ, Ali; ""Yeni Buluntuların Işığında Zazadin Han'ın Değerlendirilmesi"", I. Uluslararası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, 25-26 Nisan 1994, Konya, 1995, s. 101-109.
DEMİR, Ataman; ""Anadolu Selçuklu Hanları, Zazadin Han-Sadeddin Köpek Hanı"", İlgi, 44, 1986, s.26-31.
KONYALI, İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Konya, 1964.
ÖNGE, Mustafa; “Zazadin Han (Sadeddin Köpek Kervansarayı)”, Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara, 2007, s.195-209.
ÖZGERGİN, M. Kemal, ""Anadolu'da Selçuklu Kervansarayları"",İÜFEF Tarih Dergisi, XV/20, 1965, s.141-170.
ÖZSOYLU, Cengiz; Kadınhanı ve Zazadin Hanı’ndaki Devşirme Parçalar, Yayınlanmamış Bitirme Tezi, İÜFEF Sanat Tarihi Bölümü, İstanbul Üniversitesi, İstanbul.
"