YİVLİ MİNARE HAMAMI

Yerin adı: Antalya Kaleiçi’nde Mevlevihane adıyla tanınan yapının bitişiğindedir. Yapı Yivli Minare Külliyesi içerisinde değerlendirilen yapılardan birisidir.

Yapım Tarihi: 13. yüzyılın ilk çeyreği.

Kitabe: Doğu cephesinin kuzey bölümünde, alt seviyede mermer üzerine Arapça yazılmış, iki satırlık kitabe bulunmaktadır. Kitabenin alt satırın üst kısmında bulunan delik, onun daha önce ayna taşı olarak kullanıldığını işaret etmektedir. Ayrıca kitabenin bulunduğu nokta ise kitabenin burada devşirme olarak kullanıldığını göstermektedir.
Yapının doğu cephesinde devşirme olarak kullanılan kitabe;

….. imareti es-sultan’il muazzam
e’zamn Alaeddünya ve’d-din ebu’l feth Keykubad bin Keyhusrev
……abduz-zaif Tuğrul bin ………….fi sene
“Bu yapıyı, Ulu Sultan,…….., Dünya’nın ve Din’in Yücesi,
fetih babası, Keyhusrev oğlu Keykubad…. Zayıf kul Tuğrul resmetti
sene .22

Vakfiye: Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.

Kurucu: Bilinmiyor.

Sanatçı: Bilinmiyor.

Onarım Durumu: Cumhuriyet öncesinde birtakım onarımlarla ayakta kalan yapının, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1971 yılında hafriyatı yaptırılarak temizlenmiş ve 1982’de de restorasyonu yapılmıştır. 1982 restorasyonu sırasında yapının giriş mekânını örten iki çapraz tonoz ile sıcaklık mekânını örten kubbe yenilenmiştir. Hamamdaki sekiler duvar yüzeyleri belirli bir yüksekliğe kadar mermerle kaplanmıştır. 1995 yılında şahsa kiralanan yapı günümüzde kullanılmamaktadır.

Plan: Kuzey-güney doğrultusunda, kareye yakın dikdörtgen planlı hamamın girişi, güney cepheye asimetrik olarak yerleştirilmiştir. Giriş mekânı iki çapraz tonozla örtülmüştür. Bu mekânın kuzeyinde kare planlı kubbe ile örtülü sıcaklık yer alır. Giriş mekânının doğusunda beşik tonozla örtülü tuvalet mekânı konumlandırılmıştır. Giriş mekânının batısında kubbe örtülü ılıklık mekânına kemerli bir açıklıkla geçilmektedir. Ilık mekânının kuzeyinde yine kubbe örtülü, kareye yakın dikdörtgen planlı halvet bölümü yer alır. Su deposu, hamamın merkezinde konumlandırılmış olan sıcaklığın doğusunda, kuzey-güney doğrultusunda uzanmaktadır.

Yuvarlak kemerli kapıdan dâhil olunan iki çapraz tonoz örtülü giriş mekânı, yapının genelinde olduğu gibi badanalanarak beyaza boyanmıştır. Sivri kemerli bir kapı ile geçişi sağlanan sıcaklık mekânının kubbeye geçiş unsuru Türk üçgenleridir. Ayrıca Türk üçgenlerinin düzleştiği noktada yürek ve üçgen şeklinde yüzeysel nişler yer alır. Restorasyon çalışmaları sırasında yapının iç mekânındaki sıva tabakası kaldırılmış ve yeniden sıvanmıştır. Hamamın zemini ve duvardan yaklaşık 60 cm yükseklipe kadar mermerle kaplanmıştır.

Üçboyutlu Özellik: Güney cephe, hamamın en belirgin ve diğer cephelere kıyasla hareketli cephesi özelliğini taşımaktadır. Bu cephede iki kapı yer alır. Bunlardan yuvarlak kemerli olan iç mekana, diğeri de tuvalete geçişi sağlamaktadır. Yuvarlak kemerli kapının batısında kare çökertme içerisinde derin sivri kemerli bir niş de bulunmaktadır. Hamamın doğu cephesinde tuvalete açılan bir pencere ile devşirme olarak kullanılan kitabe haricinde cephede farklılık yaratacak başka bir unsur ile karşılaşılmaz.

Malzeme: Hamamın beden duvarlarında kaba yonu taş kullanılmıştır. Bu taşlar arasındaki derzler ise çimento ile son restorasyon çalışmasında elden geçirilmiştir. Beden duvarlarında ilk bakışta dikkati çeken farklı nitelikte duvar dokusu yapının geçirmiş olduğu birtakım onarımlara işaret etmektedir.

Süsleme: Hamamda geçiş unsurları arasında bulunan farklı formlardaki yüzeysel nişler haricinde her hangi bir süsleme unsuruna rastlanmaz.

Tarihlendirme: Tam olarak okunamayan kitabenin deşifre edilen kısımlarında, Alâeddin Keykubad’ın adı geçmekte ve tarih kısmında da ilk harf okunamasa da son iki harf okunmaktadır. Her ne kadar yapının inşa tarihi, kitabede belirtilse de bu kitabenin, Yivli Minare Hamamı’na ait olduğu şüphelidir. Hamamın etrafındaki diğer Anadolu Selçuklu yapıları ile olan ilişkisi göz önüne alınarak yapının 13. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlendirilir.

Değerlendirme: Anadolu Selçukluları döneminde inşa edilmiş yapının Mevlevihane adı ile anılan yapıya çok yakın olması, yapının mevlevihanedeki dervişlerin kullanımı için yapıldığı yönündeki inanış tamamen asılsızdır. 13. yüzyılın ilk çeyreğinde Mevlevi tarikatından bahsedilemeyeceği gibi böyle bir müessese için de bir hamamın inşa edildiği düşünülemez. Leyla Yılmaz hamamın boyutlarına ve etrafındaki diğer binalara dikkat çekerek bu bölgede bir Anadolu Selçuklu Sarayının varlığını vurgulamaktadır. Hamamın bu saraya ait bir hamam olduğu yönünde bir görüş bildirmektedir.

Kaynakça: ERTEN, S.Fikri; Antalya Vilayeti Tarihi, İstanbul, 1940.
KIRMIZI, Mete; “Yivli Minare ve Külliyesi”, Antalya 1. Selçuklu Eserleri Semineri 22-23 Mayıs 1986, Antalya Valiliği, Antalya, 1986, s. 37-47.
ŞİŞMAN, Fuat-ÇELİK, Bekir S.; “Antalya Yivli Minare Külliyesi Hamamı”, Rölöve ve Restorasyon Dergisi, S. 5, Ankara, 1983, 37-46.
YILMAZ, Leyla; Antalya (16.Yüzyılın Sonuna Kadar),Ankara, 2002.