ŞERAFEDDİN EJDER KERVANSARAYI

Yerin adı: Iğdır’ın 30 km kadar güneyinde eski kervan yolu güzergâhı üzerinde, Kervansaray köyünün batısındaki düzlüktedir. Bir başka tariflendirmeye göre Güngörmez, Kızılkule ve Asma köylerinin yol kavşağında bulunmaktadır.

Yapım Tarihi: Kimi kaynaklarda 13.yüzyıl başlarına kimi kaynaklarda ise 13.yüzyıl sonlarına tarihlendirilmektedir. Fakat özellikle yapı süsleme programı değerlendirildiğinde yapının bir Selçuklu yapısı olduğu daha doğru gelmektedir.

Kitabe: Kitabesi bulunamamıştır.

Vakfiye: Vakfiyesi bulunamamıştır.

Kurucu: Banisinin adını yapıya vermiş olan Sürmeli (Surmari) Emiri Şerafeddin Ejder olduğu düşünülmektedir.

Sanatçı: Yapının üzerinde 16 taşçı ustasının imzası tespit edilmiştir. Bu tespit neticesinde oldukça kalabalık bir usta grubu tarafından inşa edildiği sonucu çıkarılabilir.

Onarım Durumu: Uzun yıllar kaderine terk edilmiş bir halde bırakılan yapı 2006 yılında Kars Müze Müdürlüğünce bir temizlik geçirmiştir. Bu temizlik neticesinde yapının kurulum planı net olarak ortaya çıkarılmıştır. Toprak altında kalmış ve dağılmış birçok malzeme açığa çıkmıştır.

Plan: Doğu-batı doğrultusunda konumlanan dikdörtgen ve kapalı planlı bir yapıdır.

Üçboyutlu Özellik: Giriş kapısından girildiğinde ilk olarak kare planlı bir hol ile karşılaşılmaktadır. Bu kare mekan manastır tonoz ile örtülüdür. Kullanılan örtü sisteminde tonozun ortası renkli taşlardan haçvari şeklinde düzenlenmiş ve bir kilit taşı ile kapatılmıştır. Hol girişinin her iki yanında dikdörtgen planlı küçük mekanlar bulunmaktadır. Bu odaların bir kısmı han sahibine bir kısmı ise yolculara ait olmalıdır. Odalardan beşik tonoz örtülü ve daha sade olan sağdaki oda hancıya ait olmalıdır. Odada bir merdiven bulunmaktadır bu merdiven çatıya geçişi sağlamaktadır. Çatıda bir teras kısmı bulunmaktadır. Özellikle yaz aylarında buranın kullanıldığı düşünülmektedir. Mimari şekilleniş bu kullanım mantığına göre düzenlenmiştir. Girişin solundaki oda ise hemen aynı ölçülerdedir fakat örtü sistemiyle diğer odadan ayrılmaktadır. Bu odanın üst örtüsünde farklı renkli taşlardan oluşan bir manastır tonoz görülmektedir. Haçvari bir düzen içerisinde olan tavanın köşe boşluklarında ise altı kollu yıldızdan oluşan bir kilit taşı bulunmaktadır. Bu taşların hava koşullarına göre açılıp kapanabilen bir düzeneğe sahip olduğu ve bu şekilde gerek havalandırmanın gerekse aydınlatmanın sağlandığı düşünülmektedir. Bu düzenek İshak Paşa Sarayı ve Ani yapılarında da gözlemlenmektedir. Odalarda bulunan ortaklıklardan biri küçük süslü nişlerden oluşan kandilliklerdir.

Giriş holünden batı cephesine ilerleyip burada bulunan kapıdan geçilince ahır kısmına ulaşılmış olur. Buradaki geçiş kapısı da dış portali andırmaktadır. Ana kapıya oranla sadedir.
Ahır bölümü üç neflidir. Ortasındaki daha geniş yüksek yan nefler ise basık ve dardır. Nefler dikdörtgen kaideli sivri kemer dizisiyle birbirlerinden ayrılır. Neflerde üst örtü sistemi olarak beşik tonoz kullanılmıştır. Ahır bölümünün sağ ve sol neflerini meydana getiren paye kemerlerinin altında iki seki görülmektedir. Bu sekilerin gelen yolcuların yatması için düzenlenmiş olduğu düşünülmektedir.

Yapının doğu cephesinin ortasında giriş kapısı bulunmaktadır. Girişin sağlandığı taçkapı içe doğru girintili üç sıra silmeden oluşa yan profillere sahip olup, sivri bir kemerle nihayetlenmektedir. Doğu cephesinin her iki köşesinde de yuvarlak destek kuleleri bulunmaktadır. Bu kuleler güney ve kuzeye bakan cephenin ortalarında üçer, kuzeybatı ve güneybatı yönlerinde ise birer tane olmak üzere toplam on adettir. Ayrıca günümüze ulaşamamasına rağmen güney ve batı cephelerinde takviye payandalarının olduğuna dair izler bulunmaktadır.

Malzeme: Yapının hemen tüm bölümlerinde gri renkli, düzgün, kesme küfeki taşı kullanılmıştır. Dolgu malzemesi olarak ise moloz taş harç kullanılmıştır.

Süsleme: Yapının süsleme kompozisyonun izleri en belirgin şekilde doğu cephesi ortasında bulunan giriş kapısında görülmektedir. Dışa taşkın bir konumlanışta olan taçkapının her iki yanında dıştan içeriye doğru incelen üç iri silme ile sınırlanmıştır. Bu silmeler kapının yüksekçe sivri kemerini oluştururlar. Silmeler geometrik bezemelerle oluşturulan bir süsleme kuşağıyla çevrelenmiştir. Bu kuşak sekiz ve on iki kollu yıldızların oluşturduğu bir bordür olup bu bordürde dıştan ince ok ucu şeklinde dışa taşkındır. Bunun dışında altıgenler ve eşkenar dörtgenler diğer süsleme unsurlarıdır.
Kapalı bölümün orta nef kemerlerinin başlangıç kısımlarında ise birer mukarnas şeridi görülmektedir.

Tarihlendirme:

Değerlendirme: 13.yüzyıl Anadolu Selçuklu mimari örneklerinden biri olan yapı görkemli bir han örneği olarak tanımlanmaktadır.

Kaynakça:"-
-GÜNDOĞDU,Hamza,”Iğdır Şerafeddin Ejder Kervansarayı”,Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,Kültür ve Turizm Bakanlığı,Ankara,2007,s.403-415.
-ASLANAPA, Oktay, Türk Sanatı I-II, Başlangıcından Beylikler Devri Sonuna Kadar, Ankara, 1984.
-ERDMANN, Kurt, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, Berlin, 1961.
-ÜNAL, Rahmi Hüseyin, ""Iğdır Yakınlarında Bir Selçuk Kervansarayı ve Doğubeyazıt-Batum Kervanyolu Hakkında Notlar"", Sanat Tarihi Yıllığı, III, (1960-70), s.7-15.
"

Galeri