SADREDDİN KONEVİ CAMİİ

Yerin adı: Şeyh Sadreddin Mahallesi’nde sur haricinde ve Çeşme Kapı yanındadır.

Yapım Tarihi: 673 H (1274 M) yılında yaptırıldığı düşünülmektedir.

Kitabe: 673 H (1274 M) yapım kitabesi ile 1317 H (1899 M) onarım kitabesi vardır.

Vakfiye: İbrahim Hakkı Konyalı eserin vakfiyesinin yaşlı bir kadında olduğunu ve kimseye göstermediğini yazmaktadır.

Kurucu: Yapının banisi 1210 yılında Malatya’da doğmuş olan Şeyh Sadreddin-i Konevi’dir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin en karışık günlerinde, Hz. Mevlana ve Sadreddin Konevi dayanak noktası olmuştur.

Sanatçı: Sanatçısı bilinmemektedir.

Onarım Durumu: 1774 yılı tamirinden sonra cami ve türbenin zamanla bazı yerleri yine tamire muhtaç olmuştur. Zaman zaman mütevellileri tarafından onarılan yapılar, vakıf işlerinin bozulması ve gelir kaynaklarının elden çıkmasıyla oldukça harap olmuş caminin kubbesi çökmüş, zaviyesi yıkılmıştır.1317 ( 1899 M) yılında Konya Valisi Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa keşif yaptırarak cami, türbeyi yeniden onarmış, onarım kitabesi cümle kapısı üzerinde bulunmaktadır. Bu onarımda, daha önce tek kubbeli olan yapının kubbesi çöktüğünden ahşap bir çatıyla örtülmüştür. Cami ve türbe son olarak 1958 yılında onarılmıştır ve halen ibadete açıktır.

Plan: Kare planlı yapının üzeri ahşap çatıyla örtülüdür. Avlu kapısından üzeri örtülü geniş bir alana geçilir, avluda mermer şadırvan yer alır. Ortada mermer şadırvan bulunur. Avlu kapısının üstünde bulunan oda son yıllara kadar kütüphane olarak kullanılmıştır. Buraya solda bulunan ahşap bir merdivenden çıkılır, caminin batısındadır. Asıl cami bu kısmın sağındadır. Bu alanın ortasında camiye ve sonunda türbe ve mezarlık tarafına birer kapı açılır.

Daha önce kubbe ile örtülü olduğu anlaşılan cami bugün ahşap çatı ile örtülüdür. Caminin kıble tarafında beş, solunda yedi, sağıda ise iki pencere bulunmaktadır. Kıble penceresinin içlerine mavi çiniler döşenmiştir. Caminin içerisinin vaktiyle çinilerle kaplı olduğu tahmin edilmektedir. Mihrap, Selçuklu dönemi çini mozaik süslemeye sahiptir. Çinilerde mavi renk hakim olup, alarda siyah laleler. Mihrabın üzerinde çini yazı kitabesi bulunur. Müezzin mahfiline çıkan merdivenlerin altında üç tane sandukalı mezar vardır. Bunlar önceden açıkta iken Ferit Paşa tarafından yapılan onarım sırasında içeriye alınmıştır. Üç mezarın baş ve ayakucunda baklava biçiminde mermerden yapılmış yedi taş vardır. Bu mezarlar Sadreddin-i Konevi evlatlarına aittir.


Üçboyutlu Özellik: Giriş kapısının üzerinde biri yapımıyla ilgili diğeri ise onarıma ait iki kitabe bulunmaktadır. Girift Selçuklu sülüsüyle yazılan yapım kitabesi üç satırlıktır. Onarım kitabesi ise sülüs yazılı olup mermer üzerinde üç satırlıktır. Minare kapının sağındadır. Küpüne kadar olan kısım taş olup üzeri tuğla örülüdür. Şerefe altı düz ve basit örgülüdür. Yapım özelliklerinden, minarenin Osmanlı döneminde inşa edildiği anlaşılmaktadır.

Malzeme: Taş ve tuğla malzeme kullanılmıştır.

Süsleme: Mihrap çini mozaik süslemelidir. Pencere kapakları ahşap işlemeli idi. Bunlardan bir tanesi bugün İstanbul Türk-İslam Eserleri Müzesi’ndedir.

Tarihlendirme: 673 H (1274 M) yılında yaptırılmıştır. Cami kapısı üzerinde bulunan kitabeden eserin Sadreddin-i Konevi’nin sağlığında mı yoksa öldükten sonra mı yapıldığı hakkında kesin sonuca varmak güçtür. Kitabede inşa yılı gösterildiği halde ay belirtilmemiştir. İbrahim Hakkı Konyalı, Sadreddin-i Konevi’nin vasiyetnamesine dayanarak eserin öldükten sonra yapıldığını belirtir. Arapça vasiyetnamesinde kabrinin üstüne bir türbe ve dam yapılmamasını emretmektedir. Caminin kitabesinde, türbeden bahsedildiğine göre ve bugünkü türbenin de çatısız ve açık olduğuna göre eserin vefatından sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.

Değerlendirme: Cami ve türbeden oluştuğu bilinen kompleksin eski kaynaklardan ve onarım kayıtlarından farklı yapıları da olduğu anlaşılmaktadır. 1774 tamiratında yapıya ait matbah, kiler ve mektep tamiratından bahsedilir. Şer’iyye sicillerinden öğrenildiği kadarıyla da bir zaviyesi bulunmaktadır. Yine Şer’iyye sicillerinden anlaşıldığına göre 1904 yılına kadar Şeyh Sadreddin Evkafı çalışmış ve tayinler yapılmıştır. Osmanlılar zamanında da ilave vakıflarla desteklenmiştir.
Caminin batısında olan ve kitabede bahsedilen kütüphaneye ait kitaplar Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi’ne taşınmıştır. Fatih II. Bayezıd ve III. Murad dönemi Konya tahrir defterinde kütüphanede bulunan kitapların ismi yer almaktadır. Konya Şer’iyye sicil defterinin sonuncusu olan 151. defterde kitapların ismi kayıtlıdır.

Kaynakça: "-ATÇEKEN, Zeki;Konya Selçuklu Yapılarının Osmanlı Devrinde Bakımı ve Kullanılması, T.T.K, Ankara,1998.
-KONYALI, İ. Hakkı; Abideleri ve Kitabeleri İle Konya Tarihi, Burak Matbaası, Konya, 1997.
-ERGİN,Osman,""Sadreddin-i Konevi ve Eserleri”, Şarkiyat Mecmuası, sy. 2, İstanbul 1958
-YASA,Azize, Anadolu Selçuklularında Türk İslam Şehri Olarak Konya (3 cilt), Yayınlanmamış Doktora Tezi, Hacettepe Üni. Sos. Bilm. Ens. Ankara, 1996.
-ÖNDER, Mehmet, Konya Rehberi, Konya, 1950.
-MESARA, Gülbün-ÖZEN, Mine Esiner, Süheyl Ünver’in Konya Defterleri, Kubbealtı Neşriyat, İstanbul,2006.

 

Galeri