LALA RUZBE (HOROZLU) HAN

Yerin adı: Günümüzde şehir merkezi içinde kalan han Konya’nın kuzeyinde, Konya-Ankara ve Konya-Aksaray yol ayrımının öncesinde yer alır. İbni Bibi, hanın bulunduğu mevkii Ruzbe ovası olarak belirttiği gibi, Konya’ya gelen ya da Konya’dan giden önemli kişilerin Ruzbe ovasında karşılandığını veya yolcu edildiğini eserinde sıkça dile getirir. İ. Hakkı Konyalı hanın asıl adının Ruzbe olduğunu belirttiği gibi halk dilinde bu adın önce İruzbe sonrasında Oruzlu en sonunda da Horozlu’ya dönüştüğünü bildirir.

Yapım Tarihi: XIII. yüzyılın ilk yarısı.

Kitabe: Yapıdan günümüze herhangi bir kitabe ulaşamamıştır.

Vakfiye: Yapının vakfiyesi bulunamamıştır.

Kurucu: Esadüddin Ruzbe

Sanatçı: Bilinmiyor.

Onarım Durumu: Yapının Anadolu Selçuklu sonrasında, Konya çevresindeki birçok han gibi kullanılmış olmalıdır. Fakat henüz bununla ilgili bir yazılı belgeye ulaşılamamıştır. Eski fotoğraflarda yapının kötü durumda olduğu görülmektedir. Beden duvarlarında kaplama kesme taşların neredeyse tamamı çökmüştür. 1970’li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılan hanın bu çalışmalar sırasında hiçbir izi görünmeyen avlusu ortaya çıkartılmış ve bu izlerden hareket edilerek, bu izler bir metre kadar yükseltilmiştir. Kapalı mekanın beden duvarları tamamen kesme taşla kaplanmıştır. Büyük oranda yenilenen yapı günümüzde turistlik bir restoran olarak kullanılmaktadır.

Plan: Yapılan restorasyon öncesi yapının sadece kapalı mekandan ibaret olduğu düşünülmekteydi. 1970’lerde yapılan restorasyonun ardından ortaya çıkarılan avlunun ardından yapının gerçek planı ortaya çıkarılmıştır. Doğu-batı doğrultusunda gelişim gösteren han avlu ve kapalı mekandan oluşmaktadır. Avlunun servis bölümlerinin yerleri tespit edilememiştir. Doğuda cephede bulunan dışa taşkın bir taçkapı ile girişin sağlandığı, kareye yakın dikdörtgen planlı kapalı mekan, enlemesine beş sahına ayrılmıştır. Kapalı mekan kuzey-güney doğrultusunda uzanan beşik tonozlarla örtülmüşken, mekanın merkez noktası geçişleri pandantif olan bir kubbe ile örtülmüştür. Kuzeyde dört, doğuda bir ve güney beden duvarında bulunan dört mazgal pencere ile aydınlatılmaktadır. Yapının beden duvarları payandalar ve köşe kuleleri ile desteklenmektedir.

Kuzey-güney doğrultusunda beş sahına ayrılan kapalı mekanın ortasında birkaç basamakla çıkılan seki yer almaktadır. İç mekan ayaklara kuzey-güney ve doğu-batı yönünde atılan kemerler ile çok bölüntülü bir görünüme sahiptir. Avlu bölümünde ise kemer ayakları ve beden duvarları bir metre kadar yükseltilmiştir. Fakat avlu taçkapısı, servis mekanları ve mescidin durumu tam olarak aydınlatılamamıştır. Yapının restoran olarak faaliyete başlamasından sonra avlunun kuzeybatı ve güney batı köşelerine basit birkaç mekan eklenmiştir.

Üçboyutlu Özellik: Gayet sade bir görünüme sahip olan yapının cephelerinde hareketliliği payandalar ve köşe kuleleri sağlamaktadır. Batı cephede yer alan taçkapı yapının beden duvarından yüksek tutulmakla birlikte yapının genelinde görülen sadelik taçkapıda da görülmektedir. Cephelerde görülen düzgün kesme taşlar yapının asıl kaplama taşları değildir, bunlar yapının restorasyonunda tamamı yenilenmiştir.

Malzeme: Yapının asıl malzemesini kesme taş oluşturmaktadır. Hanlarda ve birçok Anadolu Selçuklu yapısında beden duvarları yığma taş dolgunun kesme taşla ya da moloz taşla kaplanarak yapıldığı gibi Horozlu Han’da da aynı teknik kullanılmıştır. Hanlarda karşımıza çok nadir olarak çıkan tuğla malzeme bu yapıda kapalı mekanın merkezinde yer alan dıştan pramidal külah örtünün içte kubbe ve pandantif geçişlerinde kullanılmıştır. İç mekanda da kullanılan malzeme düzgün kesme taştır.

Süsleme: Yapıda herhangi bir süsleme programına rastlanmamakla birlikte iç mekanda birbirinden farklı çok sayıda taşçı ustası işareti ile karşılaşılmaktadır. Bu işaretlerden en ilginç olanı svastika şeklinde olanıdır. Obruk Han, Zazadin Han, Kadınhanı gibi devşirme malzemenin çok yoğun kullanıldığı bu hanların aksine Horozlu Han’da bezemeli herhangi bir devşirme malzemeye rastlanmamıştır.

Tarihlendirme: Yapının tarihlendirilmesinde çok büyük bir problemle karşılaşılmaz. İ. Hakkı Konyalı, Ankara kuyud-ı kadime arşivinde, III. Murad devri Konya tahrir defterinde (584 numaralı defterin 6. yaprağında) “Vakf-ı Hankah-ı Lala Rüzbe ibn-i Abdullah Lalayı Sultan Alâeddin-i Selçuki” ibaresine dayanarak, baninin Anadolu Selçuklu devlet adamı Esadüddin Ruzbe olduğunu belirtir. Baninin hakkında bazı bilgilere özellikle de onun 647/1249 tarihinde öldürüldüğünü İbni Bibi kaydetmektedir. Bu bilgilerin ışığında İ. Hakkı Konyalı ve diğer araştırmacılar hanın 1249 öncesinde inşa edildiğini bildirirler.

Değerlendirme: Kapalı ve avlulu klasik han planına sahip Horozlu Han, Anadolu Selçuklu mimarisi için sahip olduğu taş ustası işaretleri ve kullanılan tuğla malazeme ile özel bir yere sahiptir. Ayrıca eserinin birçok yerinde İbni Bibi’nin belirttiği bazı önemli şahısların Konya’ya gelişinde karşılanması ve Konya’dan ayrılmasında bu mevkide yapılan bazı teşrifatlar, yapı ve mahal ilişkisini göz önüne sermektedir. Restorasyon sonrasında yapının kullanılması da kervansarayların ve diğer bazı yapıların yeniden işlev kazanmasında bir örnek olarak elimizde bulunmaktadır.

Kaynakça: "BAHTİYAR, Eroğlu-YALDIZ, Esra; “Anıtsal Binaların Yeniden Kullanımı “Horozlu Han” Örneği”, İpek Yolu, S. 198 (Ağustos) Konya Ticaret Odası, Konya, 2004.
BAŞ, Ali, ""Anadolu Selçuklu Dönemi Konya Kervansarayları "", Çekül Sanatsal Mozaik, C. 3, S. 33, 1998, s. 60- 69.
DEMİR, Ataman, ""Anadolu Selçuklu Hanları. Horozlu Han"", İlgi, S.49, 1987, s.17-22.
ERDMANN, Kurt, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, Berlin, 1961.
GÖRÜR, Muhammet, “Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Kataloğu” Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları, Kültür Bakanlığı, Ankara, 2007, s. 473–528.
İbni Bibi; El Evamirü’l- Ala’iye Fi’l-Umuri’l-Ala’iye (Selçukname) I-II, (Haz. Mürsel Öztürk), Kültür Bakanlığı, Ankara, 1996.
KONYALI, İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Konya, 1964.
ÖZERGİN, M. Kemal, Anadolu Selçukluları Çağında Anadolu Yolları, İstanbul Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul, 1959.
ÖZERGİN, M. Kemal, ""Anadolu'da Selçuklu Kervansarayları"", Tarih Dergisi, XV/20, 1965, s.141-170.