Yerin adı: Antalya-Konya arasındaki ticari yol üzerinde bulunan han, Antalya Manavgat ilçesine bağlı Beydiğin Köyü’nde, Kargı Çay’ı kenarında bulunmaktadır.
Yapım Tarihi: 1237–1246
Kitabe: Yapıdan günümüze ulaşmış herhangi bir kitabenin varlığı bilinmemektedir.
Vakfiye: Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.
Kurucu: Bilinmiyor.
Sanatçı: Bilinmiyor.
Onarım Durumu: Uzun zamandan beri bakımsız duran yapı genel olarak iyi durumdadır. Günümüzde yapıya zarar veren, onun beden duvarlarında yetişen çeşitli bitkilerdir. 1986 yılında yapıyı ziyaret eden Ataman Demir yapının büyük bir bölümünün çeşitli bitkilerce kaplandığını fotoğraflamıştır. Örtü sistemi ve beden duvarları her ne kadar iyi olsa da yapı onarıma muhtaçtır.
Plan: Açık avlu ve kapalı mekâna sahip han, karma plana sahiptir. Kuzey-güney yönünde gelişim gösteren yapı; avlu ve kapalı bölümü ile kareye yakın bir plana sahiptir. Giriş eyvanından geçilerek ulaşılan avlunun doğusunda sivri beşik tonoz örtülü odalar, batı kanadında revaklar ve güneyde de dört eyvan ile giriş eyvanının doğusunda, girişi kuzeye bakan bir oda yer alır. Kapalı bölümün güney cephesinde ana eksende yer alan açıklık iç kısma geçit vermektedir. Doğu-batı doğrultusunda gelişim gösteren kapalı bölüm aynı doğrultuda uzanan kemerlerle iki sahna ayrılmıştır. Beşik tonozlarla örtülen kapalı bölümün kurgusu ve hanın genel planı içerisindeki durumu Kırkgöz Han’ı çağrıştırmaktadır. Avlu, kuzey batı köşesinde tek prizmatik payanda ile desteklenirken, kapalı bölüm dört yönden payanda ile desteklenmiştir.
Avlu mekânının doğu duvarı boyunca uzanan odalardan kapalı mekana bitişik olan mekan mescit olarak düzenlenmiştir. Bu cephedeki odaların sivri kemerli kapıları düz blok taş lento ve sövelere sahiptir. İki sıra kemerli revakların ve avlunun zemini taşla döşenmiştir. Günümüzde taş döşeme avlunun genelinde görülürken revakların bulunduğu noktada taş döşeme daha iyi durumdadır. Ayrıca revaklı bölümün zemini, avlu zemininde biraz daha yüksek tutulmuştur. Güney cephede yer alan eyvanlardan giriş eyvanı diğerlerinde daha yüksek tutularak vurgulanmıştır. Doğu-batı doğrultusunda uzanan sivri kemerlerle iki sahna ayrılan kapalı bölüm tonozlarda açılan kare açıklıklarla, doğu, batı ve güney beden duvarında yer alan mazgal pencerelerle aydınlatılmaktadır. Mekâna girişten hemen sonra birkaç basamakla ulaşılan seki sistemi günümüze ulaşmıştır. Kapalı mekanın cephelerinde mazgal pencereler iç mekanda sivri kemerli pencerelere dönüşmektedir.
Üçboyutlu Özellik: Hanın cephelerinde taçkapı ve payandalar haricinde farklı bir düzenlemeye rastlanmaz diğer taraftan avlu kısmında tek bir payanda olmasına rağmen kapalı bölüm dört yönde payandalarla desteklenmiştir. Özellikle de kapalı bölümün güney cephesinde, diğerlerine oranla çok daha fazla payanda kullanılmıştır. Avlu güney cephesinde bulunan dışa taşkın taçkapı bulunduğu cephenin odak noktasıdır. Kapalı mekânın avluya bakan güney cephesinde, iki payanda arasına konumlandırılmış kaval silme ile üç yönden çevrelenen taçkapı avlu taçkapısına kıyasla oldukça basit kalmaktadır.
Malzeme: Yapının farklı noktalarında farklı malzemeye yer verilmiştir. Hanın beden duvarlarında farklı boyutlarda kesme taşlar ve moloz taş birlikte kullanılmıştır. Taçkapılarda, kemerlerde düzgün kesme taş kullanılmışken örtü sisteminde moloz taş tercih edilmiştir. Avlunun doğu duvarı boyunca yerleştirilen odaların kapılarında lento ve söve olarak blok taşlar kullanılmıştır.
Süsleme: Avlu taçkapısında ve kapalı mekânın kapısında rastlanılan profiller ve avlu taçkapısının basık kemeri üzerinde üç dilimli sathi bir niş haricinde süsleme unsuruna rastlanmaz. Diğer taraftan tam olarak süsleme programına dahil edilemese de bahsedilmesi gerekli olan unsur, handaki sgraffito tekniği ile yapılan çeşitli duvar resimleridir. Hanın mescidi olarak kullanılan hücrede mihrabın etrafında görülen çeşitli motifler oldukça ilgi çekicidir. Bu motifler arasında dikkat çekenler; Mühr-ü Süleymanlar, bir gemi, insan ve hayvan motifleridir.
Tarihlendirme: İnşa kitabesi bulunmayan yapı, genel olarak yayınlarda 13. yüzyıla tarihlendirilirken A. Demir hanın Kırkgöz Hanı ile benzer plana sahip olmasından yola çıkarak Kargı Hanı’nın II. Gıyaseddin Keyhusrev döneminde inşa edilmiş olabileceğini belirtir.
Değerlendirme: Konya-Antalya arasındaki kervan yolunda bulunan han 13. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Günümüze iyi durumda ulaşan yapının Kırkgöz Han ile benzer plan göstermesi oldukça ilginçtir.
Kaynakça: "DEMİR, Ataman, ""Anadolu Selçuklu Hanları. Kargı Han"", İlgi, 52, 1988, s.8-11.
ERDMANN, Kurt, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, Berlin, 1961.
ERTEN, S.Fikri; Antalya Vilayeti Tarihi, İstanbul, 1940.
REDFORD, Scott; “The Kıble Wall of the Kargı Hanı”, Adalya, X, 2007, s. 351-367.