Yerin adı: Bina, Kırşehir il merkezi Medrese Mahallesi Lale sokakta bulunmaktadır.
Yapım Tarihi: 13. yüzyılın ikinci yarısı
Kitabe: Türbe kapı lentosunun üstünde üç satır halinde Arapça kitabesi bulunmaktadır.
Vakfiye: Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.
Kurucu: Türbe kapısı üzerinde yer alan kitabeden baninin daha doğrusu baniyenin Melik Muzafferüddin’in hareminden bir kadın olduğu öğrenilmektedir.
Sanatçı: Bilinmiyor.
Onarım Durumu: Günümüze iyi bir durumda gelebilmiş olan yapı bir takım onarımlar görmüştür. Kesme taş kaplamasında meydana gelen tahribat bir dönem çimento ile kaplanmıştır ki Ali Saim Ülgen bu uygulamanın yanlışlığını serzenişi ile dile getirmiştir. Sonrasında gerçekleştirilen onarımda çimentolar kaldırılarak kesme taşla kaplana yapının külahında meydana gelen tahribatta onarılmıştır.
Plan: Cenazelik ve ziyaretgâh bölümlerine sahip yapı köşeleri pahlanmış kare taban üzerinde sekizgen bir gövdeye sahiptir. Türbenin cenazelik ve ziyaretgâh katlarına açılan kapılar güney cephede yer alır. Cenazelik bölümüne doğu cephede tek bir mazgal pencere açılmışken ziyaretgâh katı; doğu, kuzey ve güneybatı cephelere açılan pencerelerle aydınlatılmaktadır. Kare taban üzerinde yükselen sekizgen gövde içten kubbe dışta ise konik külahla örtülmüştür.
Ziyaretgah katında mihrap ve sanduka yer almamaktadır. Sekizgenin iç kısmında her kenarda kaval silmelerle oluşturulmuş sivri kemerler iç mekanda hareketlilik sağlamaktadır. Yarım küre kubbeye geçişler sekiz pandantifle sağlanır. Zemini taşla döşenmiş yapının kubbesi günümüzde çimento ile sıvanmış olmasına rağmen orijinalinde taşla kaplı olduğu bilinmektedir.
Üçboyutlu Özellik: Köşeleri pahlanmış kare tabanlı sekizgen gövdeli yapının cenazeliğine giriş ziyaretgah katına çıkan altı basamaklı merdivenin altında yer alır. Sekizgen gövde yüzeylerinde yer alan büyük üçgenler yapıyı hareketlendirmektedir. Ayrıca büyük boyuttaki üçgenler üstte yüksek konik külaha kaide vazifesi görmektedir. Sekizgenin; kuzey, doğu ve güneybatı yönlerine denk gelen yüzeylerinde niş içerisine alınmış dikdörtgen pencereler bulunur. Sekizgenin güney yönüne denk gelen yüzeyinde ise kademeli sivri kemer ve mukarnaslı kavsara içerisine alınmış dikdörtgen düz lentolu giriş kapısı yer alır.
Malzeme: Yapının moloz taş dolgusu muntazam kesme taşla kaplanmıştır. İç ve dış yüzeylerde görülen taş işçiliği kubbede ve dışta yüksek tutulan konik külahta da görülmektedir.
Süsleme: Cephelerde süslemenin odak noktası taç kapı olmuştur. Taçkapı, mukarnaslı kavsaraya kadar kademeli olarak dört sivri kemerle üstten kuşatılmıştır. Mukarnaslı kavsara kemeri iki yanda küçük zar başlıklı sütunçelere oturmaktadır. Taçkapıda yoğunlaşan bitkisel ve geometrik süslemelerin dışında çepheyi çevreleyen büyük üçgenler de süsleme programına dâhil edilebilir.
Tarihlendirme: Yapının günümüze ulaşan kitabesinde herhangi bir inşa tarihi verilmemektedir. Mengücekoğlu Melik Muzafferüddin Muhammed’in, Kırşehir’de 1246-47 yıllarında hayatta iken yaptırdığı bir medresenin varlığı bilinmektedir. Türbe kitabesinden, türbenin Mengücekoğlu Melik Muzafferüddin Muhammed’in ölümünden sonra haremine mensup bir kadın tarafından inşa edildiği bildirilmektedir. Böylelikle baninin en geç 13. yüzyılın ikinci yarısında 1260-65 yılları arasında öldüğü düşünülerek yapı bu döneme tarihlendirilir.
Değerlendirme: I. Alâeddin Keykubad’a hüküm sürdüğü Karahisar’da teslim olması üzerine Mengücekoğullarından Melik Muzafferüddin Muhammed’e ikta olarak Kırşehir verilmiştir. Anadolu Selçuklu Hanedanına mensup olmayan Muzafferüddin Muhammed için inşa edilen yapı Anadolu Selçuklu türbelerinde çok fazla görülmeyen bir üsluba sahiptir. Özellikle dış cephenin büyük üçgenlerle çevrelenmesi Anadolu Selçuklu mimarisi için alışıldık bir durum değildir.
Kaynakça: ÖNKAL, Hakkı, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Atatürk Kültür Merkezi Yay., Sayı:91, Ankara, 1996.
SÖZEN, Metin, Anadolu Medreseleri, Selçuklu ve Beylikler Devri, 2.Cilt, İstanbul, 1972.
TARIM, C. Hakkı; Kırşehir Tarihi, Kırşehir, 1938.
TUNCER, O. Cezmi; Anadolu Selçuklu Kümbetleri 1. Selçuklu Dönemi, Ankara, 1986.