ALÂEDDİN CAMİ

Yerin adı: Alâeddin Camii, aynı isimle anılan tepedeki iç kalenin güneyinde yer alır.

Yapım Tarihi: H. 620 / M. 1223

Kitabe: Yapının farklı yerlerinde yer alan üç usta kitabesi bir de inşa kitabesi bulunmaktadır. Caminin doğu cephede yer alan taçkapısında, mermer üzerine iki satır halinde, Selçuklu sülüsü ile Arapça yazılmış inşa kitabesi bulunmaktadır. Usta kitabelerinden taçkapıda bulunanı, kavsaranın kuşatma kemeri üstünde, yüzleri silinmiş iki insan başı kabartmasının arasında yer alır. İkinci usta kitabesi iç mekanda orta sahnındaki ışıklığın batı kemerinde yer alır ve bu kitabe üç satır halinde Arapça yazılmıştır. Harim bölümünün batısında bulunan kubbenin etek kısmında da üçüncü usta kitabesi, iki satır olarak Arapça yazılmıştır.

Vakfiye: Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.

Kurucu: Yapının banisi Zeyneddin Başara Bey’dir. I. İzzeddin Keykavus’un önemli emirlerinden biri olan Başara Bey, I. Alâeddin Keykubad’ın saltanatının ilk dönemlerinde de aynı görevde kalmış fakat I. İzzeddin Keykavus’un bazı emirleri ile birlikte I. Alâeddin Keykubad tarafından ölümle cezalandırılmıştır. İbni Bibi, I. Alâeddin Keykubad’ın bu emirleri bir ziyafette nasıl bir araya getirdiğini ve ardından emirlerin tek tek nasıl cezalandırıldığını detaylı bir şekilde anlatmaktadır.

Sanatçı: Yapıda bulunan usta kitabelerinde Sıddık oğlu Mahmud ve kardeşi Gazi’nin adları geçmektedir. Kitabelerde yer alan ifadeler göre iki kardeş yapıda mimar olarak çalışmıştır.

Onarım Durumu: Anadolu Selçuklu sonrasında da kullanılan yapının üzerinde onarımla ilgili bir kitabe bulunmasa dahi yapının sonraki devirlerde bazı onarımlardan geçerek günümüze ulaşmış olmalıdır. Cumhuriyet sonrasında yapıda gerçekleştirilen geniş kapsamlı onarım 1959-69 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Bu tarihler arasında tonozların üzerindeki toprak tabakası kaldırılmış ve tonozlar tekrar kesme taşla kaplanmıştır. Ayrıca kubbeler kurşunla kaplanmıştır. Yapının beden duvarlarını desteklemek için payandalar ilave edilmiş ve tahrip olan kesme taşlar yenilenmiştir. 1987 yılında da harim bölümünün kuzeydoğu tarafına bir çeşme yapılmış, minarenin petek ve şerefe bölümleri de yenilenmiştir.

Plan: Kuzey-güney doğrultusunda uzanan hafif çarpık plana sahip yapının harimi, mihraba dik uzanan üç sahna ayrılmıştır. Yapının örtü sistemini taşıyan haçvari planlı payelere kemerlerin doğu-batı ve kuzey-güney yönlerinden atılması ile on beş mekân birimi elde edilmiştir. Mihrap duvarı önünde yer alan üç mekân kubbe ile diğer mekanlar sivri, çapraz ve tekne tonozlarla örtülmüştür. Harim bölümüne giriş doğu ve kuzey cephelerde asimetrik olarak yerleştirilmiş taçkapılarla sağlanır. Yapının kuzeydoğu köşesinde, kare planlı kaide üzerinde yükselen minaresi yer almaktadır. Harim mekanı; mihrap duvarında iki, diğer cephelerde yer alan birer pencere ve harim mekanının merkezinde yer alan aydınlık açıklığı ile aydınlatılmaktadır. Yapının planında görülen çarpıklık ve asıl taçkapının doğu cephede yer alması topografik sorunların çözümlenmesiyle ilgilidir.

Yapıda on beş mekân biriminin olması ve bunların farklı örtü sistemine sahip olması, harim mekânını oldukça hareketli kılmaktadır. Mihrap duvarı önünde yer alan üç kubbe sekizgen kasnağa oturmaktadır. Harim bölümünün merkezinde yer alan aydınlık açıklığının, iklim koşulları göz önüne alınarak ahşap bir aydınlık feneri ile kapatılmış olduğu sanılmaktadır. Kuzey duvarı boyunca uzanan tonozların farklılığı ve diğer tonozlardan daha yüksek olması, kuzey duvarında ikinci bir kapının varlığı ile bu bölgenin bey mahfeli olduğunu ortaya koymaktadır. Ahşaptan yapılan bey mahfeli günümüze ulaşamamıştır. Güney duvarına, minbere yer açmak için asimetrik olarak yerleştirilen, dışa taşkın taş mihrabın batısında yine taş minber yer alır.

Üçboyutlu Özellik: Düzgün kesme taş kaplamalı cephelerden özellikle doğu ve kuzey cephe sahip oldukları taçkapılar ile vurgulanmıştır. Kuzeydoğu köşede yer alan minare ise yapıdan ayrı tutulmamıştır. Doğu cephede, dışa taşkın taçkapı beden duvarlarından yüksek tutulmuştur. Kuzey cephede yer alan taçkapı da beden duvarlarından yüksektir. Diğer cephelerde düzgün kesme taş işçiliği haricinde cepheleri hareketlendiren ve yapıyı kütlesellikten kurtarmak için kurgulanan herhangi bir düzenleme söz konusu değildir.

Malzeme: Caminin moloz taş dolgusu, oldukça düzgün kesme taş ile kaplanmıştır. Taş malzemenin kullanıldığı yapıda farklı bir malzemeye doğu taçkapısının inşa tarihini veren mermer kitabede tesadüf edilir.

Süsleme: Yapının doğu ve kuzey taçkapılarında, mihrabında ve kuzey cephede yer alan çörteninde ve kubbeye geçişlerde süsleme unsuruna rastlanır. Doğu cephede asimetrik olarak yerleştirilen abidevi taçkapı en dışta sade bir silme çevrelenmiştir. Taçkapıyı üç yönden çevreleyen ana bordürde çok kollu yıldız motifleri görülmektedir. Ana bordürü yarım yıldız motiflerinin yer aldığı başaka bir bordür takip etmektedir. Yedi sıralı mukarnas kavsaralı taşkapının köşeliklerinde tahrip olmuş kabaralar, kabaraların hemen üst kısmında ise yine yüze ait detayların tahrip edildiği, örgülü saçları iki yandan salınan figürler yer alır. Kavsarayı kuşatan kemerin yüzeyinde ise örgü motiflerine yer verilmiştir. Kuzey cephede yer alan taçkapı, doğu taçkapısı ile benzer bir düzenlemeye sahip olsa da oldukça sade bir görünüme sahiptir. Yapıda karşılaşılan ikinci bir figür ise kuzey cephede bulunan, boğa başı formundaki çörtendir. Taş mihrap iç mekanda süslemenin odak noktası konumundadır. Dikdörtgen mihrap nişini çevreleyen üç bordür bulunmaktadır. En dışta yer alan bordür yüzeyinde geometrik geçme motifleri, bunu takip eden bordürde zencerek motifi ve son bordürde farklı geometrik geçme motiflere yer verilmiştir. Mihrabın dikdörtgen nişi iç içe geçmiş iki niş halinde düzenlenmiştir. Mihrabın köşeliklerinde farklı geometrik motiflere sahip iki kabara yer alır.

Tarihlendirme: Mevcut kitabe sayesinde yapının inşa tarihi kesin olarak bilinmektedir.

Değerlendirme: Anadolu Selçuklu mimarisinin erken dönem ürünü olmasına rağmen kullanılan farklı örtü sistemleri ile kurgulanan iç mekan Niğde Alâeddin Camisi’ni daha özel kılmaktadır. Taçkapılarda ve mihrapta kullanılan süsleme unsurunun benzer örneklerine, Niğde Alâeddin Camisi’nin çağdaş örneklerinde rastlanılabilir

Kaynakça: ASLANAPA, Oktay; Türk Sanatı I-II, Başlangıcından Beylikler Devri Sonuna Kadar, Ankara, 1984.
BAKIRER, Ömür; Onüçüncü ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrabları, TTK, Ankara, 1976.
ÖGEL, Semra; Anadolu Selçukluları'nın Taş Tezyinatı, TTK, Ankara, 1987.
ÖZKARCI, Mehmet; Niğde'de Türk Mimari Eserleri, TTK, Ankara, 2001.
SÖNMEZ, Zeki; Başlangıcından 16. Yüzyıla Kadar Anadolu Türk-İslam Mimarisinde Sanatçılar, TTK, Ankara, 1995.